Sultanahmet

Artık ibne çarşıdan kurtulduğuma göre bu mıntıkada son resimlerimi çekiyorum sanırım.

Hazır çekmişken sizinle de paylaşmak istedim.

Evrakı kargoya verdikten sonra çekiliyor bu resimler =)))

Hava biraz yağmur gibi görünüyor ama son derece de güzel.

Sonradan güneş açtı.

Bakın, Divanyolu'da güzel bir ortam var.

Bu kırmızılı tramvaylar çok yeni henüz, bir yıl bile olmadı işlemeye başladıkları.

Sultanahmet Durağı'ndaki Akbil Dolum Makinesi.

Bunlar mavi tramvaylar, ama reklâm alındıktan sonra renklerinde çok çeşitli değişikliklere uğratıldılar.

Sultanahmet Köftecisi önü resmen boşalmış.

Gülhane Parkı'na doğru inen yol burası.

Daha geçenlerde ağzına kadar insan dolu yolda bugün nedense tehna kalmış.

Gülhane Parkı'nın Kapısı.

Gülhane'den Sirkeci'ye giderken durağın çıkışı.

Ve bu yazıya son olarak Romance Hotel'i koyuyorum, netekim ben buradan sonra Galata Köprüsü'nü geçeceğim, o kısımdaki maceralar başka bir yazıma konu olacak.

İbne Çarşı'dan Kurtuldum =))) Youppee!

Allah'a yüzmilyarlarca kez şükrediyorum bugün.

Asıl Blog'umda yazdığım üzere bugün, hem de şu saatlarda benim hayatımdan tam yirmi yılımı çalan ve karşılığında hiç ama hiç bir şey vermeyen pislikten arındığımı müjdeliyorum size.

Çeşme dönüşü bana ilaç gibi geldi şimdi.

Artık yazılarımla daha fazla ilgilenebileceğim, daha çok gezip daha çok izlenimlerimi anlatabileceğim.

Yeni dönemim herkese hayırlı olsun sevgililer.

 

Size son olarak döviz fiyatlarını ibne çarşıdan hatıra olarak paylaşıyorum.

Ekomoni Israrla Tıkırında.

Yeni hayatımda bana başarılar diliyorum.

Kadıköy Çarşısı

Çarşıya girdik, neler istiyordum ama karşıma bambaşka şeyler çıktı.
Geçenlerde Facebok'ta bir kaç eskide kaldığına aslında inanamayacağım resim gördüm, aslında onlarla bir karışım yapmam lâzım.

Bazı şeyler aklıma asla gelmezdi. Mesela havanın bu kadar sıcak olacağı.

Vapur geldi ama ne kadar fazla kalabalık geldi adadan ... Görseniz batacak ama bizim vapurlar kolay kolay batmazlar.

İskelenin kalabalığını bir tarafa bırakalım, benim yolum içeri giriyor. Aslında tramvay bu resimde rol çalmış, ama benim için daha değerli.
(Bir gün buradaki tramvayın Moda Ringi yerine Cadde-i Bağdad'dan Bostancı'ya gittiğini görürüz inşallah.)

Caddenin yanındaki küçük sayılabilecek meydanı geride bırakıp çarşıya dalıyorum.
Burası Kadıköy'ü Anadolu'ya bağlayan Söğütlüçeşme Caddesi'nin başı.

Hatta o kadar fazla kalabalık ki göz gözü göremeyecek kadar hem de.

Çarşı her zamanki gibi kalabalık. Bu arada iki sokak aşağıdaki dört yol ağzında Bir Mayıs toplanması için harekat var.

Ben bunlara fazlama karışmadan yemeğe gidiyorum.

Caddenin kenarında uzun zaman önce bir dükkân buldum, birazcık orada takıldım ben de.

Makarna yerken pencereden bakınca Söğütlüçeşme Caddesi gözüme çok harika göründü, size Çarşı Durağının Makarnacı'nın penceresinden resmetmek istedim.
Beğendiğinizi umar, saygılar sunarım efenim.

Kadıköy'de Bir Akşam

Deniz otobüsüyle Kadıköy'e gelmeyeli çok uzun zaman olmuş.

Ama Bakırköy'den geçerken çok ama çok yoğun olan trafik olmasaydı ben yine binmezdim bu kutuya ...

Sizi Kadıköy iskele çevresinden resimlerle baş başa bırakıyorum.

Burası iskelenin çıkışı ..

Birazdan çarşı içine dalacağız.

BN2 Gelmedi

Trenler kaldırılalı beri bizim ulaşım sorunumuz iyice arttı.

Artık eskiden topu topu kırk dakikada Devletin Elektrikli Trenleriyle şappadanak gittiğimiz yolu günümüzde otobüsle en az altmış, şu ana kadar tarafımdan ölçülen en uzun süreyi dikkate alırsak en çok da yüzkırk dakikada gitmeye başladık.

İşte görüyorsunuz ki tren yolu sökülmüş ve istasyon yetim kalmış.

Sadece burası değil, yolun tamamı sökülmüş de yeniden yapılacak.

Artıkım trafik sıkışıklıklarının adlarını ağzıma almaz oldum.