Arama Çubuğu

Safamı Görüntüleme Sayısı

27 Haziran 2010 Pazar

Maria Pastahanesi

Boş, yazılıcak :-))

Sessizliğin Sesleri

Fakat ne olursa olsun sessizliğin seslerini dinliyebilmek ve o müthiş huzuru bulabilmek de bir başka başarı.
Etrafta sadece kargaların gaklama sesleri ve ayaklarınızdan çıkan sesten başka çıt bile yok, eğer Adaya "Çorko" gelmezse Adanın Arkası'ndan başka sessiz mıntıka da yok :-)

 
Kendi huzurunuz, iç benliğiniz ve kafa sesinizle baş başa olucağınız bir yolculuğa çıkmak isterseniz sizderya misafirlerimizi Adada ağırlamaktan onur duyarız.
Ama sizden ricamız lütfen misafir kurallarına uyarak gelin, başımızın üstünde yeriniz var o zaman :-)


Adayı bulmak istediğiniz gibi bırakmanız sizin hayrınıza, şu andan itibaren temizlemiyeceğiz (!)

Adadaki Diğer Değişiklikler

Yeni Motor Eskelesi

Yapılırken herkes itiraz etti ama itiraza konu olabilicek hiç bir olumsuzluk görülmedi.
En azından bir Kişesi, bir Turkineleri, bir Bekleme Salonu, bir de Sahatı var.


Eskisinde oturma düzenini kıraathane ve çay ocağı yapmaya çalışıyordu, diğer tesisat yoktu.

-Bir de şu Deniz Otobüsü Eskelesinin yerini değiştirseler çok daha tam süper olucak, çünkü Vaporların boyutları Deniz Otobüsünün yanaşmasına engel teşkil ediyor. Bunu da yeri gelmişken Not olarak eklemek istedim.-

Mimoza Restaurant

Caddenin karşısında sahil tarafındaki binayı yıkmışlar.
Fakat günümüzde binanın yeri Bahçe olarak hizmet vermekte.

Teos

 Teos'un kendisine fazlama bir lafım yok ama yanındaki "Beleştepe" artıkım "Beleş Değil" :-(( Çünkü Top Sahasının karşısındaki sokak sonundan itibaren Tel Örgü Kapı yapmışlar, giriş çıkışı engelliyor.

Kamos

Kamos'u zaten bundan önceki yazımda da yazdım, bütün kabinleri kırılmış, mutbak eşyaları ortaya toplanmış, havuz paramparça, görseniz içiniz acıyıcak vaziyette aslinda :-((


Ülker

Küçük bir bahçesi ve çardağı vardı, onunla beraber iskelesini dahi yıkmışlar. Hatta daha ilerdeki ve yol kenarındaki bir kaç barakayı keza aynen :-((
Ki ben her zaman orda deniz girerim, artıkım susayınca "Deniz Suyu" içicez demektir bu :-((



Kısacası bu yıl Kınalıada çok değişmiş, tanınmıyıcak hale gelmiş, tüm yazlıkçılara kolay gelsin ...
Yaz boyunca Adadaki gezilerim keşiflerim ve resimlerim devam edecek .. Beni izlemeye ve okumaya devam edin :-)

Deniz

Ey gözünü sevdiğimin Kamos'u!
Bir zamanlar "Haftaiçi 10, Haftasonu 20 Yetale" Giriş Paralıydın ya ...
Artıkım şimdi "Nah!" alırsın ... Her tarafın yıkılmış, Tershanelerine girilmiş, Mutbağın dağıtılmış, Havuzun kırılmış ...
Sen daha çook beklersin adam başı 20 Yetale'yi :-)


 Bu söylediklerim Teos için de geçerli, her ne kadar bina kısmı yıklımış olsa dahi toprak kısmı hala mevcud :-)


Deniz girmeye gelince ...
Gerek havanın serinliği, gerek denizin kirliliği, gerek üşüme korkum bu ilk ziyaretimde deniz girmeme mani oldu bendenize :-( Olur da eğer haftaya girersem size de söylerim.

Sürprüz Vapor

Her zaman Ada İskelesinde Vapor karşılamak ve inenleri seyretmek bir zevktir benim için.
Bu sefer büyük vapor geldi Adaya, ki geçen yıla kadar 17:30 Vaporu'na hiç bir zaman büyük Vapor koymazlardı.
Demek ki artıkım Dacikkabul olmuş :-))


Bu yıl tarifeyi de inceleyince bir ayrıntı çıkıyor, Kabataş - Adalar - Botsancı Ring Seferleri kalkmış, Kabataş'tan gelen tüm Vapor Seferleri Büyükada'da Son Durak yapıyor ...
-Kış zamanı Botsancı hattına Motor koymalarından belliydi zaten-
Ey gözünü sevdiğim Belediyesi, ne zaman akıllanacan?
Yolcu hiç küçücük teknelere tıkıştırılır mı?

Köfteler

Adaya ayak bastım ya, istikametim elbette ki hemen bizim Çınaraltı'ndaki Köfteci :-))

Hamburger go home
Yaşasın köfteler
Bütün köftecileri Türkiyeniiin
Birleşiiiin
Yaa Allah
İyi olur inşallah

Walla dokız aydır İstabnul'da öylesi güsel köfte yiyememiştim, hala da yoktur. İhtişamlı lezzetli, ama biberleri çok acı ... Her ne kadar tabak beni doyurmaya yetmediyse bile ekmek ve katkılarıyla idare edebilirsiniz :-))


Niyazi Köfteler - Cem Karaca

Adaya İniş

Bir gün de malum vapor şu Adaya listedeki zamanında yanaşmış olsun ... Hareketinden vaz geçtim.
Zaten Vapor Görevlileri eski köye yeni adet çıkartmışlar, yok kırmızı banttı, yok sürme iskeleydi, sanki ilk kez vapora biniyormuşuz gibi gak guk cart curt habidi küt kütcabidi de cüt cüt :-))


Hepsini geçtim, bir karşılıyanım dahi olmadı bunca yıldır Adada beni :-((
Varsın olmasın da zaten, ben orda saklanıyorum.


İşte bu gördüğünüz yer de Kınalıada Eskelesi, sonunda ayaklarım Ada Torpakhlarına ayak basmayı başardı :-))
Resim çekilirken Vaporumuz henüz yanaşıyordu, önce kırmızı bant çekildi, sonra halatlar atıldı, daha sorna iskeleler verildi, nihayetinde de ayaklarım iskelenin demirli kısmından Ada Toprağına bastı.

Not : Yirmisekiz yıldır Devletin Vaporunun en fazla sadık yolcularından birisiyim, hayatım boyunca yirmi sefer bile iskele üzerinden geçmemişimdir, zaten sürme iskele gerekli bir şey değildir nazarımca, eğer iskeleyle vapor arasında yükseklik farkı yoksa tabi ...

Çarşaf

Bu seferki fıstık gibi bir seyahat oldu, dalga yok, vapor tenha, oturucak yer de bir sürü ... Ama hava serin :-(

Gemi Adı : Fahri Korutürk
Kabataş : 16:30 - Kadıköy : 16:50 - Kınalıada : 17:20 - Burgazada : 17:35 - Heybeliada : 17:50 - Büyükada : 18:00

Üst güvertede oturdum, ayaklarım da karşı koltukta :-)


Arka taraftaki yolcuya kapalı bölümde martı ve kargalar seyahat ediyorlar, bir kaç takım yolcular da bu kaçak (!) yolculara smith atıyorlar ... Hele o Kadıköy'den ayrıldıktan sonra manzara gözünüzün önlerine gelir mi?


İşte bu da sevgili kaçak yolcularımızın yemek yerken çekilmiş bulunan resmi :-))

Ada Yolcusu Kalmasın

Kalmıyor da zaten Vapor Postasının sayesinde ...
Geçen hafta 16:30'da hareket etmesi lazım gelen vapor, Kabataş Eskele Müdürü olucak az muhterem zat-ı şahanenin emri yüzünden 16:28'de -daha hareketine iki dakkası varken- bizi eskelede bırakıp gittiği ve bizim de eskeledeki diğer görevlilerle tartışmaya girdiğimizden beri eğer her vapora binişte "Hayrola, bugün vaporu iki dakika erken kaldırmamışsınız" diye konuşmazsam bana da "Mantıklı Adam" demesinler ..
Netekim dedim de zaten, ama karşımdaki aval aval yüzüme bakmaktan başkaca bir şey yapamadı.

26 Haziran 2010 Cumartesi

Geri Dönüş Çileleri

Ayrılım saati yine geldi, her sene olduğu gibi bu yıl da gecelerimi sensiz geçiricem, senden uzakta hep içimde bir şeyler eksik kalıcak, gönlümde de dermanım olmıycak :'-((

Gemi Adı : Sami Akbulut
Büyükada : 22:00 - Heybeliada : 22:15 - Burgazada : 22:30 - Kınalıada : 22:45 - Kadıköy : 23:15 - Kabataş : 23:35
Geldik yeniden ** [Sansür]** İstabnuluna, artıkım Kabataşa ola ki 24:00'dan sorna varıcak olursak yukarı çıkmak için yaya olucaz, çünkü taxi dışında hiç bir araç yok o saattan sorna :-((
Çünkü 31 Mayıs 2010 Gününden sorna Tüm Raylı Sistem Hatlarında servisler 24:00'da Sonlandırılıcaktır.
Dua edin de Dönüş Vaporumuz saatlar 23:50'yi göstermeden Kabataş İskelesine yanaşmış olsun, yoksa işimiz yaşa kaldı, kaldı ki Atalarımızın bir lafı vardır:
"Yaşa, Taşa, Başa Oturma"
Ne güsel bir laf, ama anlıyana.
Anlaşılırsa zaten sivrisinek ona saz olur, anlamazlarsa Vuvuzella dahi az gelir ...