Arama Çubuğu

Safamı Görüntüleme Sayısı

3 Temmuz 2010 Cumartesi

Yine Mi Geri Dönücez?

Malesef dönülücek :-((
Kızsak da kadınsak da, istemek de olsa sokakta kalıcak değiliz ya, elbet evimiz uzaklarda :-((

Gemi Adı : Sami Akbulut
Büyükada : 22:00 - Heybeliada : 22:15 - Burgazada : 22:30 - Kınalıada : 22:45 - Kadıköy : 23:15 - Kabataş : 23:35

Bu sefer de sona geldik yine, artıkım tekrarı haftaya, kısmetse yine görüşücez :-)

Bahar Pastahanesi

Boş, yazılıcak :-))

Deniz

Bu sefer oldu, deniz girildi, harika değildi ama güseldi :-) Üşümedim ama biraz ürperdim nedense :-( Yüzerken bir şey değil ama mola zamanı hissediyorsun üşüdüğünü ...
Daha bu yıl ilk kez deniz girdim, ilk siftahımda olucak o kadar.

Her şeye rağmen bir şey dikkatimi çekti, deniz çıktıktan sonra bacak aralarımda biraz şişkinlik hissettim, yürürken paytaklaşmaya dahi başladım ... Neden bilmem :-(

Kötü mü?
Kötü.
Ama hakkaten çok kötü, canım çok yanıyor şuanda :-(
Yok mu buna bir çare göstericek birileri aranızda?

Köfteler Ve Diğerler

Bu sefer bazı olayları kısadan geçeceğim, resimsizlik böyle bir şey işte :-(
Bugünkü köfteler karnımı iyice doyurdu, ekmek arası daha iyiymiş :-)
En azından yediklerinin tadını daha iyi alıyor ve daha gıdalı besleniyorsun sorna da tadından doyamıyorsun, lakin gelgelelim biberleri hala ısrarla çok ama çok acı, yine dilimi yaktı.

Tabi köfte faslından sonra yine iskeledeyim, gelen vaporu karşılıyıcam, netekim de karşıladım.
Baktım Çarşıdaki komşum kemali azametle geliyor, yanına da iki kişiyi takmış :-) Hep birlikte konuşa konuşa Çarşının önüne kadar geldik, sorna herkes sepetlerini kollarına taktı, evlerinin yollarını tuttu.
Ben mi? Hala Kınalıada'da oturucak bir evim namevcud olduğu cihetle istikametim Ülker Tesisleri ve tabi ki elbette Allahın Emriyle Deniz :-)

Yolda giderken Top Sahası'nın arkasında Jarden'in önündeki boşlukta bir kaç küçük köpekçik, daha bir iki haftalık kadar büyük, anneleri bırakmış onları etrafta yok ...
Tabi gelen giden de onlarla bir sürü ilgileniyorlar, hatta bir tanesi yavrulardan birini evlat edinmeye dahi kalktı :-) Hem de annelerinden izin falan almadan, ama aradaki oturanlar izin vermediler.

Beş dakka sorna denize giderken bizim vapordaki Çorko kılıklılar karşıma çıkmasınlar mı?

Resimsiz Ada

Adaya gidiyorum ama bu sefer yanımda resim makinam yok :-(( Hayatımda ilk kez geziye gidiceğim gün kameramı evde unuttum, yakında diğer organlarımı da unutursam şaşırmayın sakın ...
Yine aynı Vapordayız, zaten fazlama değişmez adları ve sefer saatları :-) Tabi Belediyenin aklına değiştirmek gelmezse elbette ...

Gemi Adı : Fahri Korutürk
Kabataş : 16:30 - Kadıköy : 16:50 - Kınalıada : 17:20 - Burgazada : 17:35 - Heybeliada : 17:50 - Büyükada : 18:05

Bugün vaporda beni yabancı turist sandılar ... Bindim, en üste çıktım, güvertenin en arka sırasında oturuyorum, pencere tarafında beş kişilik bir "Çorko" tayfası sanırsam, çantamdan kitabımı çıkartıp okumaya başlayınca kendi aralarında başladılar konuşmaya:
"Nerelidir sence?"
"Bilmiyorum, sorsana o zaman?"
"Nasıl sorayım?"
"Sen soramazsan ben mi sorayım?"
Ben bıyık altından gülüyorum tabi, ama hoşuma da gitmiyor değil, demek ki başarabilmişim :-)

Haydarpaşa önlerine geldik, yine bulnar:
"Abi ben burdan görüyorum, saat beşe on var."
"Eeee, nereye gidiyor bu daha?"
Ben daha fazlama dayanamıyorum artıkım:
"Ewel Kadıköy'e uğruycak."
Bulnar şaşırmasınlar mı? Ağızları açık kaldı, biraz daha kalsalar bir karga ağızlarından aynen içeri giricekti.
"Abi sen bizden misin!?"
"Evet, doğma büyüme İstabnulluyum."
Kendi aralarına daldılar:
"İstabnulluymuş lan!"

Ben Kadıköy'den binicek arkadaşımı karşılamak üzere alt kata iniyorum, ama gelen yolcular arasında benim beklediğim arkadaşım binmiyor :-(

Yukarı dönünce bir başka koltuğa kuruldum, taa Ada görününceye kadar.
Hava Poyrazlı, Deniz Dalgalı, Yol da Çetin -sayılır-
Ben Fırtınalı havada dahi Vaporla Adaya gitmiş adamım, bir parçacık Dalgadan mı yoksa saatta On Metre Hızla es(emey)en Rüzgardan mı korkucağım?

Elbette ki geçen haftaki gibi ve daha önceki yıllarda olduğu gibi Adaya zamanında yanaşamadık, fakat yaklaşırken bizimkilere geldiğimizi ikaz ediyor ve aşağı iniyorum.