Arama Çubuğu

Safamı Görüntüleme Sayısı

15 Ağustos 2014 Cuma

Son Bir Kızılay

Ulus'tan otobüse binip de geldiğim Kızılay'da bu sefer fazlama da oyalanmaya zamanım kalmamıştı.
Hiç zaman kaybetmeden vedayı yine Melbo'da yapmaya karar verdi ben.


Neydi acaba beni oraya çeken? Samimiyet mi, mekân mı, yoksa başka şeyler mi?
Bu sorunun cevabı yok, kendin sor kendin işit.


Aslında hedefimde Atakule olmasa bile bir dahaki gelişimde şu Alışveriş Merkezi yerleştirildi.
Henüz bugüne kadar İstanbul'dakilerin haricinde herhangi bir alışveriş merkezine gitmedi ben ama eminim ki bu da bizimkilere çok benziyordur.
İçini görmedi ben, çünkü girmeye zaman kalmadı artık.


Bu gördüğünüz bina Ankara'nın ana caddesinin en haşmetli binasıdır, tüm ruhsuzluklarına rağmen.
Yine de her şeye rağmen çok güzel bir kafa dinlendirici bir geziydi, yeniden ne zaman kısmet olur bilmiyor ama ben.



Çünkü geçen seferki gelişimde Ankara'da İkarus'lar vardı, şimdi ise aynen İstanbul'da olduğu gibi bir tane bile yok =((( Yazık oldu aslında İkarus'lara, az kahrımızı çekmediler.


Melbo'nun dondurması mı? Yemeden sakın dükkândan çıkmayın derim size.

Hiç yorum yok: